Food On the Edge organizasyonunun kurucusu JP McMahon, pandemi döneminin gıdanın geleceği üzerindeki etkileri hakkında“Lessons from Lockdown: Cooking After Covid” adlı kitabı yayımladı. En son 2019 yılında düzenlenen Food On the Edge’in tek Türk konuşmacısı olan Ebru Baybara Demir’in de yer aldığı kitapta, gastronomi alanında sosyal fayda sağlayan projeleri hayata geçiren 122 şef çalışmalarını anlattı. 24 ülkeden, pandemi döneminde yaşananlara dair ilham veren hikayeler global bir kayıt haline getirilirken kitabınşubat sonunda Google Books üzerinden online yayınlanacağı duyuruldu.
“Şefler aynı amaç için çalıştı”
Pandemi döneminde özellikle yeni nesil genç aşçılara, şeflere, çiftçilere ve gıda aktivistlerine yol gösterici olmayı hedeflediklerini söyleyen JP McMahon, “Çalışmamızla farklı ülkelerde gıdanın geleceği üzerine aynı sorunları yaşayan şeflerin kayıplarını ve kazanımlarını dünyanın dört bir yanına duyurma fırsatı bulduk” dedi. JP McMohan, “Kitabı yaratma fikrimizin çıkışı 2015 yılından bu yana düzenlenen Food On theEdge organizasyonunun Covid-19 nedeniyle iptal edilmesi oldu. İptal edilen organizasyonun 2021 yılında farklı bir formatla gerçekleştirmek için çalışmalarımıza devam etsek de bu süreçte gıdanın geleceği için yeni fikirler üzerinde çalışıyoruz. Yaktığınız ateşi devam ettirmek çok önemlidir. Bu yüzden bizde pandemi şartları içinde yeni bir alternatifle yola çıktık. Kitapta Türkiye’den Ebru Baybara Demir, İspanya’dan Elena Arzak, Portekiz’den Alexandre Silva, İtalya’dan Massimo Bottura ve Danimarka’dan Matt Orlando gibi sosyal gastronomi alanında ülkelerini en iyi şekilde temsil eden şefler değerli çalışmalarını bizlerle paylaştı”ifadelerini kullandı.
“Covid-19’un etkilerine karşı yerel ekonomileri güçlendirmeliyiz”
Covid -19 salgınının sosyo-ekonomik süreç üzerinde zorlayıcı bir etki yarattığını söyleyen Ebru Baybara Demir ise sözlerine şöyle devam etti: “Pandemiyle birlikte sosyal gastronomi çalışmaları yapan şefler olarak dünyanın farklı yerlerinde olsak da aynı amaç için yeni çıkış yolları aradık. Biz Mardin’de duran turizm sektörüne alternatif olarak Halep Sabunu projesi ile yeni bir istihdam alanı yarattık. 2018 yılında 70 kadınla başladığımız Halep Sabunu Atölyesi pandemi döneminde hızlandı ve şu anda Şemim Sabun markasıyla günlük 1 ton arap sabunu ile 1.5 ton kalıp sabun üreten bir tesise dönüştü. Buna ek olarak kurucuları arasında yer aldığım Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi çatısı altında yerel ürün, yerel mutfak ve yerel insan kaynağını bir araya getirerek yerel ekonominin kalkınmasını sağlıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı “Lessons from Lock down: Cooking After Covid” kitabında dünyayla paylaşmak ve projenin parçası olmak bizim için gurur ve mutluluk verici.”