Konuşmasına Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayarak başlayan Kilis Valisi Tahir Sahin, “İlelebet yasayacak olan Cumhuriyetimizin 100. yılında kentimiz Kilis’in yöresel ürünlerini ve mutfağını tanıtmak üzere şehirlerin sultani İstanbul’umuzda siz değerli konuklarımızın, gastronomi profesyonellerinin huzurunda olmaktan mutluluk ve memnuniyet duyuyorum. Direnişiyle emperyalist güçlerin bütün bir Anadolu için kurguladıkları sinsi işgal ve parçalama planını bir paçavra gibi buruşturup çöpe atan, sevdi mi cennet kızdı mı cehennem kesilen iman dolu göğüslerini, hayasız bir işgal girişimine siper eden ecdadımızı, kahraman şehitlerimizi, kutlu kurtuluşumuzun 100. yılında saygı şükran ve minnetle anıyorum. Kilis’imiz çok yönlü zenginliğiyle adeta bir Türkiye kompozisyonudur. Lezzetini güneşten, topraktan ve emekten alan yüzlerce çeşit yemeğin mutfağı olan bir şehr-i gastronomidir. Gastronomi turizminin diğer söğütler ve kaynakları etkileyen kent, bölge deneyimini çekici hale getiren ve bunların gelişiminde itici güç olan sektör niteliğindedir. Her ne kadar Kilis zeytinyağı, Kilis horoz karası üzümü ve Kilis baharatlık biberi ilimizin önde gelen tarımsal ürünleri olsa da bunun dışında ilimize has birçok yöresel ürün bulunmaktadır. Kilis ayrıca gastronomi ile de sembol şehirlerimizden bir tanesidir. Kilis ilimizin gastronomi zenginliği bugün burada deneyimleyeceğimiz ve çoğu coğrafi işaret tescilline sahip olan Kilis mutfağına ait lezzet şahikası yemeklerle siz değerli gastronomi profesyonellerinin beğenisine sunulmuştur” dedi.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz da “İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak kurulduğumuz 2010 yılından beri bölgemizin tarımsal ve kırsal kalkınma katkı sağlayacak, çok önemli projelere imza attık. Kilis ilimizde de organik tarımı ön plana çıkarmak ve zeytinyağı üretimini geliştirmek üzere bir zeytinyağı üretimi tesisi kurduk. Kilis zeytinyağının markalaşması, ulusal ve uluslararası pazarda yer bulması için çalışmalar yürüttük. Zeytinyağı ve salamura zeytin üretim tesisinin kurulması ve marka oluşturulması noktasında destek olduk, kentin tanıtılması ve yatırımcılara yön verilmesi amacıyla çeşitli analiz çalışmaları yaptık. Daha sonra kooperatiflerle işbirliği yaparak ve tamamen kadın köylülerin olduğu bir kooperatifin oluşmasını sağladık. Şu anda bu tesiste çalışan onlarca kadın var ve bu merkez atölyemiz, zeytinyağı ihracatı yapmaya başladı. İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak ulusal ve uluslararası platformalarda Kilis zeytinyağını tanıtacak çalışmalar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Artık Türkiye ve hatta dünyanın birçok ülkesinde Kilis zeytinyağı biliniyor, ön siparişler alınıyor. Aynı zamanda Kilis Horoz Karası olarak da bilinen üzüme yönelik desteğimiz de oldu. Kilis Üzüm Üreticileri Birliği’nin işlettiği üzüm işleme tesisi projesiyle üretim tesisinin kurulmasına imkan sağladık. Şu an iki vardiya olarak çoğunluğu kadınlardan oluşan toplamda 50 kişi istihdam ediliyor. Tesiste bir sezonda yaklaşık olarak 850 ton üzüm işleniyor. Çabalarımızın karşılık bulması bizleri daha çok motive ediyor. İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda Kilis’i organik tarım merkezi haline getirecek, Kilis’in kalkınma ivmesini hızlandıracak projeler yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Onlarca farklı medeniyete ev sahipliği yapmış kadim kent Kilis’in lezzetleri köklü geçmişe dayanmaktadır. Kente has zeytinyağı, Kilis Horoz Karası üzümü, Kilis Biberi gibi ürünlerin üretiminde Türkiye bazında söz sahibi olan Kilis, son yıllarda gastronomisi ile de adından söz ettiriyor. Son olarak Oylum höyükte yapılan kazılarda elde edilen bulgular Kilis gastronomisinin eskiye dayandığını destekliyor.
4500 yıllık lezzet
Daha önceki kazılarda bulunan 4500 yıllık zeytin çekirdeğiyle Kilis’teki tarihi höyükte yürütülen arkeolojik kazılar sonucu elde edilen veriler ışığında, Kilis ve çevresinin zeytin ve zeytinyağı üretimi konusunda önemli bir konuma sahip. Zeytinin anavatanı olan Doğu Akdeniz’de yer alan Kilis toplam 266 bin dekarlık alanda zeytin üretimi yapıyor. Yıllık üretim miktarı 9 bin 146 ton olarak gerçekleşen Kilis yağlık zeytini ince kabuğu, baharatlı aroması, yüzde 40 gibi oldukça yüksek yağ oranı ve köklü tarihsel serüveniyle bugün Bereketli Hilal’den çıkıp dünya sınırlarını aşıyor.
Kelle paça kalıntılarına rastlandı
Oylum Höyük’te tapılan son kazılarda dönemin ölü gömme gelenekleri ve öteki dünya inancı ile ilgili bilgi veren mezarlara genellikle birkaç kap ve çeşitli süs eşyaları ile birlikte yiyecek bırakıldığı tespit edildi. Mezar içlerinde ele geçen karbonlaşmış zeytin ve üzüm çekirdekleri ile tahıl kalıntıları dışında, genellikle ölülerin başı hizasına bırakılan bir çanak içinde ölü yemeği bırakıldığı tespit edildi. Çanaklar içinde ele geçen küçükbaş hayvanlara ait kafatası ve ayak kemiği parçaları bu ölü yemeğinin daha çok kelle-paça türünde olduğunu göstermektedir. Bulgular, olasılıkla ölen kişinin ardından kurban edilen küçükbaş hayvanların baş ve ayaklarından yapılan kelle-paça yemeğinin makbul bir ölü yemeği olduğuna işaret etmektedir.